KİMYA ENDÜSTRİSİ (7.SINIF)
KİMYA ENDÜSTRİSİNDEKİ İŞLETMELERİN TOPLUM VE ÜLKE EKONOMİSİNE KATKILARI
Türkiye’de kimya sanayisinin tarihi, yakın zamana dayanmaktadır. 20. yüzyılın başlarında Osmanlı Dönemi’nde sabun, temizlik vb. ürünleri üreten birkaç adet üretim tesisi dışında, kimya sanayi tesisi bulunmamaktaydı.
Türk savunma sanayisinin temelini oluşturan Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE), değişik isim ve statüler altında 15. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu Dönemi'ne kadar inebilen tarihî bir geçmişe sahiptir. Kurumun çekirdeğini, İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından kurulan top dökümhanesi oluşturmaktadır. O zamanki adı “top asithanesi” olan Tophane, faaliyetini Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarına kadar sürdürmüştür.
Kurum, farklı unvanlarla iktisadi ve ticari faaliyetlerini devam ettiren bir kuruluş olarak günümüze kadar gelmiştir.
Cumhuriyetin ilanı ile kimyasal üreten şirketlerin kurulması sürecinde patlayıcılar, tıp, tarım kimyasalları, deterjanlar, matbaa mürekkebi ve tekstil boyaları üretilmeye başlanmıştır. 1950’li yıllardan itibaren planlı ekonomi döneminde kimya sanayisi gelişimi hızlanmıştır. 1960-1980 döneminde devlet eliyle petrokimya, organik ve inorganik temel kimyasallar, gübre üretimi gibi yüksek yatırım gerektiren alanlara yatırımlar gerçekleştirilmiştir.
1980’li yıllardan itibaren uygulanan ihracata dayalı politikalarla birlikte sektör, günümüzdeki gelişmişlik derecesine ulaşmıştır. Bu dönemde ihracat ve ithalat gelişmiş, iç pazarda da başta otomotiv ve tekstil olmak üzere pek çok endüstriye girdi sağlanmıştır. Sektör firmalarının büyük çoğunluğu İstanbul, İzmir, Kocaeli, Sakarya, Adana, Gaziantep ve Ankara’da faaliyet göstermektedir.
Ülkemizdeki kimya sektörünün gelişimi, sektör çalışanlarının sorunları ve bu sorunların çözümleri konusunda sivil toplum kuruluşları da çalışmalar yürütmektedir. Kimyagerler Derneği, Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği ve Türkiye Kimya Derneği bu kuruluşlardan bazılarıdır.
Kimyasal ürünler, hayat standardımızı arttırıp, hastalıklara karşı korunmamızı ve tedavi edilmemizi sağlar.
Kimya endüstrisinin gelişmesi için önemli olan petrol, doğalgaz gibi doğal kaynaklara sahip olmayan ülkemizde kimya endüstrisi ağırlıklı olarak kimyasal ürünlerin imalatı için ham madde sağlayan petrokimya ile boya, vernik, sentetik elyaf, gübre, soda, bor gibi kimyasal ara mamul ve sabun, deterjan, kozmetik ürünleri gibi tüketici kimyasalları üretim tesislerinden oluşmaktadır.
Kimya endüstrisi sağladığı istihdam ile ülkemizin ekonomisinde önemli bir yere sahiptir.
- TÜİK’in açıkladığı en yakın yıl olan 2011 itibarıyla kimya sektöründe yaklaşık 4 bin girişim faaliyet göstermektedir.
- Kimyasal ürünlerin imalatında görev alan ücretli çalışan sayısının 2011 yılında 64,3 bin seviyesinde bulunduğu hesaplanırken, söz konusu rakamın 2013 yılında 69,8 bine ulaştığı tahmin edilmektedir.
- Ekonomi Bakanlığı verilerine göre 2011-2012 yılında kimya ile ilgili dallarda tüm eğitim seviyelerinde yaklaşık 9.500 mezun verilmiştir. Bu rakamın %12’sini yüksek lisans ve doktora mezunları oluştururken %16’sı meslek lisesi kalanı da lisans mezunlarından oluşmaktadır.
- Kimya alanında eğitim almış kişiler kimya endüstrisinin gelişimini hızlandırmakta, ülkemiz için faydalı ürünlerin oluşturulmasını sağlamaktadırlar.
- Ülkemiz kimya sanayisinin, çevreye zarar vermeyen, katma değeri yüksek ürünlerin üretimi ile kendi teknolojisini oluşturan ve geliştiren bir yapıya kavuşturabilmesi için, AR-GE faaliyetlerinin arttırılması gerekir.
Türkiye’de kimya sanayisinin tarihi, yakın zamana dayanmaktadır. 20. yüzyılın başlarında Osmanlı Dönemi’nde sabun, temizlik vb. ürünleri üreten birkaç adet üretim tesisi dışında, kimya sanayi tesisi bulunmamaktaydı.
Kurum, farklı unvanlarla iktisadi ve ticari faaliyetlerini devam ettiren bir kuruluş olarak günümüze kadar gelmiştir.
Cumhuriyetin ilanı ile kimyasal üreten şirketlerin kurulması sürecinde patlayıcılar, tıp, tarım kimyasalları, deterjanlar, matbaa mürekkebi ve tekstil boyaları üretilmeye başlanmıştır. 1950’li yıllardan itibaren planlı ekonomi döneminde kimya sanayisi gelişimi hızlanmıştır. 1960-1980 döneminde devlet eliyle petrokimya, organik ve inorganik temel kimyasallar, gübre üretimi gibi yüksek yatırım gerektiren alanlara yatırımlar gerçekleştirilmiştir.
1980’li yıllardan itibaren uygulanan ihracata dayalı politikalarla birlikte sektör, günümüzdeki gelişmişlik derecesine ulaşmıştır. Bu dönemde ihracat ve ithalat gelişmiş, iç pazarda da başta otomotiv ve tekstil olmak üzere pek çok endüstriye girdi sağlanmıştır. Sektör firmalarının büyük çoğunluğu İstanbul, İzmir, Kocaeli, Sakarya, Adana, Gaziantep ve Ankara’da faaliyet göstermektedir.
benim bloğumada göz atarsanız ve destek olursanız sevinirim studyblog hesabım
YanıtlaSil