DÜNYA’MIZIN KATMAN MODELİ (6.SINIF)

Dünya'mızın Katmanları
Uzaydan çekilen fotoğraflara baktığımızda Dünya’yı mavi bir küreye benzetebiliriz. Bu durum, Dünya yüzeyinin çoğunluğunun su ile kaplı olmasının bir sonucudur. Üzerinde yaşadığımız kara tabakasının etrafının hava tabakası ile sarıldığını kolaylıkla anlayabiliriz.
Hava, su ve kara katmanları duyu organları ile algılanabildiğinden Dünya’nın gözlemlenen katmanlarını oluşturur. Sizce yüzeyinde yaşadığımız kara katmanının altında gözlemlenemeyen başka katmanlar var mıdır?

Kara katmanının yüzeyinin sıcaklığı canlıların yaşayabilmeleri için uygun bir seviyedir. Ancak yanardağlardan çıkan lavlar ve yer altından gelen sıcak sular bize yerkabuğunun altının yüzeyinden farklı olduğunu gösterir. Bilim insanları kara katmanının altında gözlemlenemeyen katmanlar hakkında bilgi edinmek için bazı çalışmalar yapmaktadırlar. Elde edilen bilgiler doğrultusunda Dünya’nın yapısını açıklamak için katman modeli geliştirilmiştir. Buna göre Dünya’mız hava küre, su küre, taşküre, ateş küre ve ağır küre olmak üzere beş katmandan oluşan bir modelle temsil edilmektedir. Bu katmanlardan hava küre, su küre ve taşküre, Dünya’mızın gözlemlenen katmanlarını oluşturur. Ateş küre ve ağır küre ise gözlemlenemeyen katmanlarıdır.
Katman modeline göre Dünya’mız dıştan içe doğru birbirini kuşatan katmanlardan oluşmaktadır. Bu katmanların her biri küre şeklindedir ve her katmanın kalınlığı ve özellikleri birbirinden farklıdır.

NOT: Dünya’nın yapısını, fiziksel özelliklerini, tarihini, oluşum süreçlerini inceleyen bilim dalına Yer bilimi (Jeoloji) denir. Yer bilimi ile uğraşan bilim insanına ise Yer bilimci (Jeolog) adı verilir.

Hava küre (Atmosfer)
Bir başka adı Atmosfer olan hava küre, Dünya’mızın etrafını saran gaz karışımından oluşmuştur. Gözlemlenen katmanlardan biri olan hava küre, Dünya’mızın etrafını sararak su küre ve taş küreyi kuşatan bir yapıya sahiptir.

Fotoğrafta uzay aracının Dünya’mıza dönerken içinden geçtiği hava tabakası açıkça görülmektedir. Canlıların yaşayabilmeleri için gerekli gazları barındıran hava küre aynı zamanda Dünya’yı Güneş’in zararlı ışınlarından koruyarak kalkan görevi görür. Güneş’ten gelen ısıyı tutarak Dünya’mızın uygun sıcaklıkta kalmasını sağlar. Bu özellikleriyle hava küre yaşamsal bir rol üstlenir.

Yağmur, rüzgar, kar gibi bütün meteorolojik olaylar hava kürenin yeryüzüne yakın kısımlarında gerçekleşir. Ayrıca bu bölgede canlılar için önemli olan oksijen bol miktarda bulunur. Hava kürede yerden yukarıya çıkıldıkça sıcaklık ve oksijen azalır. Bu nedenle hava kürenin üst kısımlarında yaşamak zorlaşır.

NOT: Hava kürenin %78’i azot, %21’i oksijen gazından oluşmuştur. Aynı zamanda hava kürede çok
az oranda karbondioksit, su buharı ve başka gazlar bulunmaktadır. Atmosferde bulunan ozon tabakası sayesinde Güneş’ten gelen zararlı ışınlar tutulur. Canlı yaşamı için zararlı olan bu ışınların yeryüzüne ulaşması engellenir. Televizyonlarda ya da gazete haberlerinde ozon tabakasının delinmesi olarak duyduğumuz olay aslında gerçek bir delinme değildir. Burada ifade edilen durum ozon tabakasının bazı yerlerindeki ozon miktarının azalması olayıdır.

Su küre
Dünya’mızın bir diğer gözlemlenen katmanı su küredir. Dünya yüzeyinin yaklaşık olarak %71’i sularla kaplıdır. Su küre, canlı yaşamı için gerekli olan su ihtiyacının karşılanması bakımından önemli bir katmandır. Bitkiler ve hayvanların yaşamı ile birlikte insanların kan dolaşımı, boşaltım ve sindirim sistemlerinin düzenli çalışması gibi birçok olayda suya ihtiyaç vardır.

Su küre, yer üstü ve yer altı sularından meydana gelir. Okyanus, deniz, göl, akarsu ve buzullar yer üstü sularını oluşturur. Göl ve akarsuların, yağmur ve kar sularının toprak tarafından emilerek birikmesiyle yer altı suları oluşur. Su kürede yer alan suların bazıları, tatlı su kaynaklarını bazıları ise tuzlu su kaynaklarını oluşturur.

Su küredeki su döngüsü suyun korunması için önemli bir doğa olayıdır. Güneş enerjisinin suyu ısıtmasıyla buharlaşan su, yağmur, kar, dolu gibi yağışlarla yeniden yeryüzüne döner. Yeryüzüne ulaşan suyun bir kısmı yer altı sularına karışırken büyük bir kısmı yer üstü su kaynaklarında birikir.

Taş küre (Yer kabuğu)
Günlük yaşantımızı sürdürdüğümüz, üzerinde canlıların yaşadığı Dünya’nın katı yüzeyi, taş küre katmanını oluşturur. Yer kabuğu olarak adlandırılan taş küre Dünya’nın gözlemlenen üç katmanından biridir. Dağlar, ovalar, adalar, kıtalar, deniz ve okyanus tabanları Dünya’mızın bu katmanını oluşturur. Dünya’nın büyüklüğüyle karşılaştırıldığında yer kabuğu çok incedir. Yer kabuğunun kalınlığı yüzey şekillerine göre değişmektedir. Yerkabuğu, dağların olduğu yerde kalın, okyanus diplerinde ise incedir. Yer kabuğu toprak ve çeşitli kayaçlardan oluşur. Taş küre içine inildikçe sıcaklık artar.

Ateş küre (Manto)
Dünya’mızın gözlemlenemeyen katmanlarından olan ateş küre yer kabuğunun hemen altında bulunur. Manto olarak da adlandırılan bu katmanın sıcaklığı yerkabuğu ile karşılaştırıldığında çok yüksektir. Bu katman çok sıcak olup büyük oranda erimiş demir, magnezyum ve kalsiyum içerir. Bu maddeler magmayı oluşturur
Sürekli hareket hâlinde olan magma yer kabuğundaki çatlaklardan ve kırıklardan lav püskürterek yeryüzüne ulaşabilir. Bunun bir sonucu olarak yanardağlar ve volkanlar meydana gelir.

Yanardağlar aktif olarak lav püskürtebildikleri gibi bir süre pasif kalabilir veya tamamen sönmüş olabilir. Yanardağların bazıları taş kürenin yüzeyinde olabilirken bazıları da okyanus tabanlarında aktif olabilir.

Mantonun içerisinde yer alan magmanın hareketleri neticesinde, yer kabuğunda bulunan kıtalar, birbirlerine yaklaşır, uzaklaşır ve yanal hareket yapar.. Bu hareketlerin sonucu olarak da yer kabuğunda gerilmeler ve kırılmalar meydana gelerek depremler oluşur.

NOT: Yer hareketlerini ve depremleri inceleyen bilim dalına Deprem Bilimi (Sismoloji) denir. Bu
bilimle uğraşan bilim insanlarına Deprem Bilimci (Sismolog) adı verilir.

Ağır küre (Çekirdek)
Ateş kürenin hemen altında bulunan yerin merkezine kadar inen katmana ağır küre adı verilir. Ağır küre Dünya’nın en sıcak katmanıdır. Dünya’nın gözlemlenemeyen katmanlarından en kalın olanı olup bu katmana çekirdek de denir. Yoğunluk ve ağırlık olarak en ağır elementler bu katmanda bulunur. Bu katman ile ilgili sınırlı bilgilere sahibiz. Bilim insanları gözlemlenemeyen katmanlar ile ilgili araştırmalarına devam etmekteler ve daha fazla bilgiye ulaşmaya çalışmaktadırlar.
Katman modeli ile Dünya’nın yapısını daha iyi anlayabilmekteyiz. Elde edilen kanıtlar ve bilgiler şuan Dünya’mızın yapısını model düzeyinde tanımlayacak seviyededir. Dünya’mızın katmanları ile bilgiler, bilim insanlarının çalışmaları ışığında zaman içerisinde değişebilir.

Neler öğrendik?

Yorumlar