IŞIĞIN YANSIMASI (6.SINIF)

Kaynağından yayılan ışık her yönde ve doğrusal yollar izleyerek yayılır. Işık her yönde doğrusal yollar izleyerek yayılmasını sürdürürken farklı biçimde etkileşir. Her madde ışıkla farklı biçimde etkileşir. Işık saydam maddelerden geçerken saydam olmayan maddelerden geçemez, yarı saydam maddelerden ise belli bir oranda geçer.
Işık, saydam olmayan açık renkli bir maddeye ya da aynaya çarptığında büyük oranda geldiği ortama geri döner. Işık kaynağından bir yüzeye gelen ışığın, doğrultusunu değiştirerek geldiği ortama geri dönmesine yansıma denir.

Bir cisim, üzerine ışık çarptığında özelliğine göre, ışığı farklı oranlarda yansıtır. Opak maddeler tarafından ışık bir miktar emilir bir miktarı yansır. Parlak maddelerde ise ışık yansır.

Kaynağından yayılan veya bir maddeden yansıyan ışık, ışık ışını ya da ışın adı verilen doğrusal bir çizgi ile temsil edilir. Işık ışınları doğrular boyunca yayılmaları sırasında da bir engele yani saydam olmayan bir maddeye çarparsa yansıyarak yön değiştirir.
Bir cisme doğru gelen ışık ışınlarına gelen ışın, cisme çarptıktan sonra geldiği ortama geri dönen ışık ışınlarına yansıyan ışın denir.
Işığın çarptığı maddelerin yüzeyinin özellikleri, ışığı farklı biçimlerde yansıtmasına neden olur. Bazı maddelerin yüzeyi düzgün, bazılarının da pürüzlüdür.

A) Düzgün Yüzeylerde Yansıma
Bir birine paralel olarak gelen ışık ışınları düzgün bir yüzeyden yansıdığında bu yansıyan ışık ışınları da birbirine paraleldir. Bir yüzeye birbirine paralel olarak gelen ışık ışınlarının bu yüzeyden birbirine paralel olarak yansımasına düzgün yansıma denir.
Aynaya baktığımızda görüntünün net bir şekilde oluşmasının nedeni, aynanın aynanın ışığı düzgün yansıtmasıdır.
Düzgün yansımaya neden olan yüzeylerden yansıyan ışık ışınlarının büyük çoğunluğu gözümüze ulaştığından bu yüzeyler parlak görünür.
Yeni alınmış metal bir kaşık, durgun su, cilalanmış bir masa, ayna ve yeni boyanmış bir otomobil yüzeyi düzgün yüzeylere örnek verilebilir.

B) Pürüzlü yüseylerde Yansıma
Kitabımızın yada defterimizin yüzeyine parmaklarımızı dokundurduğumuzda düzgünmüş gibi hissedebiliriz. Fakat bir parça kağıdı mikroskop altında incelersek çıplak gözle göremediğimiz pürüzleri görebiliriz. Kağıt pürüzlü bir yüzeye sahiptir. Bu nedenle kağıda gönderilen paralel ışık ışınları birbirine paralel olarak yansımaz. Farklı doğrultularda yansır.
Bir yüzeye bir birine paralel olarak gelen gelen ışık ışınlarının bu yüzeyden farklı doğrultularda yansımasına dağınık yansıma denir.
Tahta, duvar, kitap, masa ve kumaş pürüzlü yüzeylere örnek verilebilir. Dağınık yansımaya neden olan yüzeylerden yansıyan ışık ışınlarının büyük bir kısmı gözümüze ulaşmaz. Bu nedenle pürüzlü yüzeyler genellikle mat görünür. Dağınık yansımaya neden olan yüzeylerde görüntü oluşmaz. Ancak bu yansıma cisimlerin görünmesini sağlar. Dağınık yansıma sayesinde, cisimlerden her doğrultuda yansıyan ışık ışınlarının bir kısmı gözümüze gelir ve böylelikle bu cisimleri görebiliriz.

Bir nesnenin görünmesinde ışığın rolü
Işık kaynağı olmayan varlıkları, ışığın onların üzerinden yansımasıyla görürüz. Örneğin güneş ışığı ağacın üzerine düştüğünde dağınık yansır. Dağınık yansıyan ışık ışınlarının bir kısmı gözümüze geldiğinde ağacı görürüz. Işık kaynağından doğrudan ışık almayan cisimleri de dağınık yansıma sayesinde görürüz. Böyle olmasaydı güneş ışığını doğrudan almayan bir odanın içindeki eşyaları gündüz bile göremezdik.

C) Yansıma Kuralları
Aşağıdaki şekilde, bir yüzeye gelen ve yansıyan ışınlar ve bu ışınların normalle yaptıkları açılar gösterilmiştir.
Normal, ışınların gelme ve yansıma açılarını ölçmede referans alınan ve yüzeye dik, sanal bir doğru parçasıdır. Gelen ışının yüzeye değdiği noktaya dik olarak çizilir. Işığın çarptığı ve yansıdığı yüzeyin altındaki taranmış alan, yüzeyin ışığı geçirmeyen bir madde olduğunu gösterir.
Gelen ışının normalle yaptığı açıya gelme açısı, yansıyan ışının normalle yaptığı açıya yansıma açısı denir.
Not: Gelme açısı değişen ışığın buna bağlı olarak yansıma açısı da değişir.

Işığın herhangi bir yüzeyden yansıması belli kurallara göre gerçekleşir. Gelen ışın, yansıyan ışın ve normal arasında bir ilişki vardır. Bilim insanları bu ilişkiyi yansıma kanunları olarak ifade eder.

Yansıma Kanunları

  • Gelen ışın, yansıyan ışın ve yüzeyin normali aynı düzlemdedir.
  • Bir yüzeye gelen ışının gelme açısı, yansıma açısına eşittir.
  • Bir yüzeye dik (normal üzerinden) gelen ışın aynı doğrultuda (normal üzerinden) geri yansır.
Işık yüzeye dik gelirse gelme açısı 0olur.

Işık yüzeye Normalle 60o lik açı ile gelirse gelme açısı =60olur. Yansıma açısıda 60o olur.

Işık yüzeye Normalle 30o lik açı ile gelirse gelme açısı =30olur. Yansıma açısıda 30o olur.

Not: Bir yüzeye gelen ışın her zaman yansıma kanunlarına uygun olarak yansır.

Bilim insanları ışığı düzgün yansıtan yüzeylerden ve yansıma kurallarından yararlanarak çeşitli araçlar geliştirmişlerdir. Bu araçlardan biri periskoptur. Periskop, aynalar kullanılarak görüş alanı dışında kalan yerleri gözlemlemek için kullanılan bir araçtır.
Yukarıdaki şekilde periskopta kullanılan aynaların yüzeyine gelen ışığın bu aynalardan yansıması şematik olarak gösterilmiştir. Periskop denizaltılarda deniz yüzeyini gözetlemek amacıyla kullanılmıştır. Modern denizaltılarda periskopların yerini elektronik cihazlar almıştır. Tank ve panzerlerdede hiç hareket etmeden 360lik bir alanı gözetlemek için periskop kullanılır.
1915 yılında Gelibolu'da Atatürk ve askerleri siperlerde etrafı gözetlemek için periskopu yaygın olarak kullanmışlardır.

Yorumlar