DEPREM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR (8.SINIF)
1.DEPREM NEDİR? NASIL OLUŞUR?
Yaşantımızı etkileyen en önemli doğal afetlerden biri de depremdir. Yer kabuğunun yapısında oluşan sarsıntılara deprem (zelzele) denir. Peki, deprem nasıl oluşur? Bildiğiniz gibi yer kabuğu kayaçlardan meydana gelir. Yer kabuğunda oluşan arazi kırığına fay, fayın başladığı ve bittiği noktalar arasındaki mesafeye fay hattı denir. Fay hattında birçok fay bulunur. Fay hattı geçen, deprem oluşma ihtimalinin yüksek olduğu bölgeye deprem bölgesi denir.

Fay hattında meydana gelen kırılmalar sonucu yer altında çökmeler oluşur. Ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar hâlinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzünü sarsması sonucunda deprem meydana gelir. Bazen büyük bir deprem olmadan önce küçük sarsıntılar olur. Bu küçük sarsıntılara öncü depremler denilmektedir. Büyük bir depremin ardından oluşan küçük depremler de artçı depremler olarak isimlendirilir ve büyük depremin oluş anına göre bunların şiddetinde ve sayısında azalma görülür.
Deprem sırasında açığa çıkan enerjinin ölçüsüne depremin büyüklüğü denir. Depremde açığa çıkan enerjinin doğrudan doğruya ölçülme olanağı yoktur. Prof. Charles Francis Richter (Çars Françis Riçter) tarafından 1930 yılında bulunan bir yöntemle depremlerin aletsel bir ölçüsü olan “Richter ölçeği” geliştirilmiştir. Depremin büyüklüğünü sismograf adı verilen cihazla ölçeriz.

Yer yüzeyinden herhangi bir derinlikte olan depremin, yeryüzündeki bir noktada oluşturduğu yıkım, panik, korku gibi etkilerine depremin şiddeti denir. Depremin herhangi bir bölgedeki canlılar ve yapılar üzerindeki etkisine bakılarak şiddet cetvelleri hazırlanmıştır.
Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yeryüzünde ve yer içinde ne şekilde yayıldığını, bununla ilgili ölçü aletlerini ve yöntemleri, kayıtların değerlendirilmesini ve deprem ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına sismoloji (deprem bilimi) denir. Bu bilimle uğraşan bilim insanları ise sismolog (deprem bilimci) olarak adlandırılır.
2.TÜRKİYE, DEPREM BÖLGESİ MİDİR?
Deprem bilimcilerin çalışmalarına göre ülkemizin bir bölümü büyük depremlerin meydana gelebileceği fay hatlarına sahiptir. Ülkemizdeki en önemli fay hatları Kuzey Anadolu Fay Hattı, Batı Anadolu Fay Hattı ve Doğu Anadolu Fay Hattı’dır. Yaptığınız araştırma neticesinden de anlaşılabileceği gibi en büyük depremler bu hatlar üzerinde meydana gelmiştir. Örneğin en büyük depremler arasında yer alan 17 Ağustos 1999’da meydana gelen deprem Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda yaşanmıştır. Deprem bilimciler ülkemizi deprem bölgeleri açısından aşağıdaki gibi sınıflandırmışlardır. Haritadan da anlaşılacağı gibi ülkemizin büyük bir bölümü 1. dereceden deprem bölgesidir.

3.DEPREMLERİN SEBEPLERİ VE SONUÇLARI
Doğal bir afet olan depremler genelde yer kabuğunu oluşturan levhaların yanal hareketi sonucu
oluşan fay kırılmaları ile oluşur. Bu şekildeki depremlere tektonik depremler denir. Volkanik faaliyetlerde deprem oluşturur. Volkanların lav püskürtmesi esnasında yaşanan patlamalar, yer kabuğunda sarsıntılar meydana getirir. Bu sarsıntılara volkanik depremler denir. Bunun yanında yer kabuğunda oluşan arazi çökmeleri de çöküntü depremlerini meydana getirir. Yer kabuğundaki çökmeler, yer altı sularının yeryüzüne çıkması ile oluşan boşluklarda meydana gelebileceği gibi yer altındaki petrolün yeryüzüne çıkarılması sonucu oluşan boşluklarda da yaşanabilir. Bu nedenlerden dolayı her gün onlarca deprem meydana gelmektedir. Ancak birçok deprem hissedilmeyecek kadar küçüktür. Deprem ölçümü yapan merkezlerde, oluşan tüm depremler kaydedilmektedir. Ülkemizin en önemli deprem ölçüm merkezi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü bünyesinde bulunmaktadır.

Depremle meydana gelen yıkım sonucunda yaşanan can kayıpları, en önemli olumsuzluktur. Bunun yanında yaralanan ve sakat kalan insanlar depremin etkilerini bir ömür boyu unutamamaktadır. Yakınlarını kaybeden ve o anı yaşayan insanlar psikolojik olarak depremin olumsuzluklarını uzun süre yaşamaktadırlar.

Depremin diğer bir olumsuzluğu da ekonomik alanda yaşanır. Yıkılan şehirler, yok olan iş imkânları, fabrikalar yaşanan acıları daha da artırmaktadır. Binaların, evlerin yıkılmasının yanında hatıraların da yok olması depremin bir başka olumsuzluğudur diyebiliriz. Aynı şekilde, depremler herhangi bir yıkım oluşturmasa bile toplumda korku ve panik oluşturmaktadır.
4.DEPREME KARŞI ALINAN ÖNLEMLER VE DEPREM ANINDA YAPILACAKLAR
Günümüz teknolojisi ile deprem oluşumu önlenememektedir. Bu nedenle depremle yaşamamız gerektiğinin bilincinde olmalıyız. Basında çok duyduğumuz bir ifade vardır. “Deprem değil, ihmal öldürür.” Gerçekten depreme karşı alınması gereken tedbirler alınmış olsa deprem çok zarar meydana getiren bir doğal afet olmayacaktır. Yapılması gereken en öncelikli işlem, binalarımızın depreme dayanıklı hâle getirilmesidir.
Binaların depreme karşı dayanıklı olmasını sağlayan en önemli faktör bina yapımında kullanılan malzemelerin durumudur. Bina inşa ederken kullanılacak demirin miktarı ve kalınlığı standartlara uygun olmalıdır. Aynı şekilde, demirin etrafını dolduran betonun yeteri kadar kum ve çimento ile karıştırılması gerekmektedir. Kullanılan kumun kalitesi de betonun sağlamlığını etkiler. Binalarımızda kullanılan demirler ne kadar kalın olursa binalarımız depreme karşı daha dayanıklı olacaktır.
Depreme karşı alınabilecek önlemlerden biri de bina yapılacak olan arsaların zeminlerinin bina yapımına uygun olmasıdır. Binalar yapılırken yumuşak toprak içeren zeminlerden çok, kayalık zeminler tercih edilmelidir. Binalarımız sağlam temeller üzerine kurulursa depreme karşı daha dayanıklı olur. Yaşadığımız binaların da depreme karşı ne kadar dayanıklı olduğu uzmanlar tarafından denetlenerek gerekli deprem güçlendirme çalışmalarının yaptırılması gerekir. Bunun dışında aşağıda verilen önlemler de depremden önce yapılması gerekenler arasındadır.
- Evlerimizde mutlaka deprem çantası olmalıdır.

- Evimizde bulunan televizyon, buzdolabı gibi eşyalar devrilme tehlikesine karşı sabitlenmelidir.

- Binalarımızın sigortalanması da deprem tehlikesine karşı alınabilecek tedbirler arasındadır. Sigortalama, depremi önlemez ama deprem sonucunda oluşan maddi zararın telafisini mümkün hâle getirir.

- Deprem anında uygulanacak davranış şekilleri ile ilgili çocuklarımıza eğitim vermeliyiz.

Deprem öncesinde alınan önlemlerin yanında deprem anındaki davranış şekilleri de depremin etkilerini en aza indirmemize olanak sağlar. Öncelikle deprem anında sakin olunmalı ve paniğe kapılınmamalıdır.
Yangın tehlikesine karşı elektrik ve doğal gazı kapatmalı; şömine, ocak ve sobalardan uzak durmalıyız.

Sarsıntı bittikten sonra binanın acil çıkış kapılarından binayı terk etmeliyiz. Binayı daha hızlı terk etmek için kesinlikle asansör kullanmamalıyız. Dışarı çıktığımızda ya da deprem anında dışarıda isek boş bir araziye doğru yönelmeliyiz.


Yorumlar
Yorum Gönder